Günümüzde her alanda olduğu gibi mimari ve inşaat sektöründe de sürdürülebilirlik, çevresel etkilerin azaltılması, ileri dönüşüm ve geri dönüşüm konuları ön planda tutulmakta. İklim krizi, küresel ısınma ve kaynak yetersizliği gibi modern yaşamın getirdiği sorunlarla ancak bu konuları ön planda tutarak baş edebiliriz. Binaların yaşam döngüsünü uzatmak ve atık üretimini azaltmak için geliştirilen ileri dönüşüm ve geri dönüşüm stratejileriyle eski yapıların yeniden işlevlendirilmesi ve inşaat malzemelerinin yeniden kullanılması gibi seçenekler mevcut. Bu seçenekler hem çevresel etkinin hem de maliyetlerin azalmasını sağlar. Peki, mevcut binaların ileri dönüşüm ve geri dönüşüme katılması ne kadar mümkün?
Mimaride İleri Dönüşüm
İleri dönüşüm, bir ürünün, malzemenin veya atığın kalitesini ve değerini ilk halinin ötesinde geliştirerek daha iyi bir versiyonda yeniden kullanılması sürecini ifade eder. Tuğla, beton, çelik, cam, ahşap gibi malzemeleri kullanan inşaat sektörü, dünya üzerinde üretilen atıkların yaklaşık %40'ını oluşturmaktadır. 2012 yılında 1,3 milyar tondan fazla atık ortaya çıkaran inşaat sektörünün 2025 yılında 2,2 milyar ton atık üretmesi beklenmektedir. Bu yapı malzemelerinin de atık olmaktan çıkıp tekrardan daha iyi bir versiyonda kullanımı sağlanmalıdır.
Mimaride ileri dönüşüm mevcut yapının veya yapı malzemelerinin yeniden kullanılarak veya farklı bir amaçla yeniden işlevlendirilerek yeni projelere dönüştürülmesidir. Şehir hayatında sıkça karşılaştığımız eski bir fabrika binasının bir kültür merkezine dönüşmesini örnek olarak gösterebiliriz. Mevcut binayı yıkıp yeni malzemelerle yeni bir bina inşaa etmek yerine, çok daha az yapı malzemesi, iş gücü ve kaynak kullanarak ileri dönüşüm sağlanmış olur. Yeni bir yapının inşa edilmesinden çok daha az bir karbon ayak izi ortaya çıkar. Bu dönüşüm yalnızca çevresel etkiyi azaltmaz, aynı zamanda kentin ekonomisine de katkı sağlar. Bu ileri dönüşüm tasarımı kültürel dokunun da korunmasını sağlayarak kentin dönüşümünü çok daha özgün bir hale getirir.
Beykoz Çubuklu’da bulunan ve faal olduğu dönemde akaryakıt deposu olarak kullanılan Çubuklu Silolar projesi, İBB Miras projesi kapsamında ileri dönüşümle İstanbul’a kültür, sanat ve yaşam merkezi olarak tekrardan daha iyi bir işlevle kazandırılan bir örnek. İleri dönüşüm projesinden önce atıl bir vaziyette olan yapı şu an Beykoz’un en canlı merkezlerinden biri. Kütüphane, Dijital Sanatlar Müzesi, çocuk oyun alanları, sahne ve restoran gibi günümüz ihtiyaçlarına uygun birçok işlevi barındıran bu yeni yapı, mimaride ileri dönüşümün en güzel örneklerinden biri.
Güncel Blog Yazılarımız