Flanagan Lawrence Mimarlık tarafından tasarlanan ‘Akustik Kabuk’lar, İngiltere’nin Littlehampton kıyılarının yemyeşil bahçelerinde birer açık alan sahnesi olarak sosyal hayatı yeniden canlandırıyor.
Projenin konsepti ilk defa1861 yılında Güney Kengsington’daki Kraliyet Bahçelerinde gerçekleştirilen ve giderek popülerleşen stant konserleri’’ kültürüne dayanıyor.
20. Yüzyılın yeni medya akımlarının yaygınlaşması ve park ve bahçelerde gerçekleştirilen sinema ve televizyon etkinliklerinin çekiciliğini yitirmesi ile beraber, müziğin üretimi ve dağıtımı tekrar sorgulanmaya başlandı. Müzik şimdi herkes tarafından üretiliyor ve çevrimiçi veya halka açık olan herhangi bir yerde çalınabiliyor. Flagan Lawrence’a göre : ‘‘Akustik Kabuklar, eski bir ideali, 'ses'i üreten insanlara ve onu temsil edebilen bir mimariyi geri getiren bu bağlama bir cevaptır.’’
Tasarlanan iki ana kabuktan biri sahnedeki sanatçıların sesini bahçedeki izleyicilere iletmek amacıyla yansıtıcı bir yüzey görevi görürken, diğer kabuk plaja bakmaktadır. Böylece deniz kenarında gezintiye çıkan kullanıcılar bu strüktür altında durarak denizin sesini dinleyebiliyor.
Hasır donatının üstüne doğrudan püskürtme beton uygulanarak inşa edilen kabuğun büyük bir kısmı sadece 100 mm kalınlığında ve sahne açıklığını geçmek amacıyla çift kavisli bir geometriye dayanıyor.
Görsel olarak beyaz kum tepelerini andıran bu beton ses aynaları, yeşilliklerin içinden beliren formu ile, 2012 yılında mimari bir yarışma sonucu birinci olarak, 2014 yılından beri ziyaretçilerini ağırlamakta.
Güncel Blog Yazılarımız